Kantara kalesi, St. Hilarion ve Buffavento kaleleri ile birlikte, Kıbrıs’ın kuzey kıyısındaki bir sur zincirinin bir parçasıdır. Tarihte kale ilk olarak 1191 yılında Aslan Yürekli Richard tarafından Kıbrıs adasının ele geçirilmesi ile bağlantılı olarak bahsedilmiştir. Kale, deniz seviyesinden 630 metre yükseklikte bulunmaktadır. Bir ortaçağ kalesinin pitoresk kalıntılarını ve Mağusa Körfezi’nin, adanın kuzey kıyısında ve Karpaz yarımadasının inanılmaz manzaralarını göreceksiniz. Birkaç efsane kale ile ilişkilidir. Bir tanesi Kantara Kalesi’nde 101 oda olduğunu ve ilkini bulanların doğrudan Cennete gideceğini söylüyor. Ancak en ilginç efsane, hayaleti hayatta kalan kulelerden birinde görülebilen Kıbrıs Kraliçesi Caterina Cornado ile ilgilidir. Kaleyi alacakaranlıkta bırakarak etrafa bakın. Belki de görüntüleme platformundaki dar bir pencerede, 300 yıl boyunca Kıbrıs’ı yöneten Lüzinyan hanedanının son siluetini görebilirsiniz.

Kantara Kalesi’ne giderken, girişin gizlendiği incir ağacının adını taşıyan doğal kökenli bir sıva mağarası olan Kıbrıs’ın en büyük mağarasını – Incirli magara’yı ziyaret edeceksiniz. Mağara 5 milyon yıl önce kuruldu. Mağaranın toplam uzunluğu 311 metre, günümüzde 70 metre güçlendirilmiş, aydınlatılmış ve ziyaretçilere açıkır. Mağara sarkıtlar ve dikitler bakımından zengindir.

Önerilen: rahat ayakkabılar, rüzgarlık, su.